HAKKIMIZDA
İşte Hikayem
Yaşamın dört kaynağı ile çevrili bir hayat yaşama ayrıcalığına sahip bir anneyim.
HAVA ile tanışmam tıpkı sizler gibi dünyaya ilk geldiğim an oldu.
Çok daha önce, doğmadan tanışmış olduğum SU ise hepimizin yaşam kaynağı. Ancak SU ile gerçek tanışmam, onu tüm hücrelerimde hissetmem 2010 yılında oldu. O tarihten sonra, SU benim için ne içilen bir şey ne de yazları içinde kulaç attığım bir denizdi artık. O, benim için bambaşka sonsuz bir dünya, bambaşka bir bakış açısı ve vazgeçilmezlik oldu. SU artık benim için DALIŞ demekti.
Sonraki yıllarda toprak ile tanıştım. Bir parça çamurun, parmaklarımın arasında şekillenerek, içimdeki dalış tutkusu ile birleştiğine şahit oldum. Toprak ile su her birleştiğinde ortaya yeni bir ürün çıkmaya başladı. Onlar bir bir ortaya çıkarken beğeniler gelmeye başladı, beğenildikçe daha büyük bir arzu ile yapmaya başladım, gittikçe çeşitlendi, çeşitlendikçe talep görmeye başladı.
Onlar sayesinde ben de içimdeki yeni birisiyle tanışmış oldum. Artık seramik ürünleri gümüş ile birleştirmeye, onları yeniden yorumlamaya başlamıştım ve böylelikle seramikler tekrar ATEŞ ile buluşmuş ve yepyeni bir boyuta taşınmış oldu. Seramikleri pişiren ATEŞ, şimdi gümüşlerimize de hayat veriyor.
Bu yolculuğumda beğenilerini esirgemeyen, her adımımda bana cesaret veren sizlere çok teşekkür ederim.